7 Kasım 2012 Çarşamba

EBEGÜMECİ

Küçük yapraklı ebegümeci (Malva Vulgaris), çit,yol ve eski duvar kıyılarında, harabeliklerde, ama yalnızca insanların yaşadıkları yerlerin çok yakınlarında yetişir. Büyük yapraklı ebegümeci (Malva Grandfolia) ve öteki değişik cinsleri genellikle çiçek ve sebze bahçelerinde yetişir. Anadolu’da 8 Malva türü yetişmekte olup, bunların çiçek ve yaprakları bir ayrım yapılmaksızın “Ebegümeci” olarak kullanılmaktadır. Bu bitkilerin hepsi de yapraklarında, çiçeklerinde ve saplarında (bamyada olduğu gibi) bir sümüksel madde içerirler. Küçük yapraklı bitkinin uzun saplarının ucundaki yapraklar yuvarlak ve çentiklidir. Açık pembeden eflatun rengine kadar değişebilen renkte çiçek açarlar.Bir de yuvarlak meyvesi vardır. Çiçekleri, yaprakları ve sapları, Haziran’dan Eylül’e kadar toplanabilir. Bitki, kurutulduğunda özelliklerinin bir bölümünü yitireceği için, elden geldiğince taze kullanılması gerekir. Ama kurutulmuş bitki yine de kullanılabilir.
Ebegümeci çayı özellikle mukoza iltihaplarında, gastrit, mesane iltihabı, mide ve bağırsak mukoza iltihabında ve ağız boşluğu iltihabında olduğu kadar, mide ve bağırsak ülserinde de başarıyla kullanılabilir. Ama bu son iki hastalık için, arpa ile karışık bir çorba hazırlamak gerekmektedir. Önce arpa kaynatılır ve soğuduktan sonra bitki yaprakları eklenir. Ayrıca, akciğer balgamlanmalarında, bronşiyal nezlede, öksürük ve aşırı ses kısıklığında özellikle önerilir. Gırtlak ve bademcik iltihabı ve ağız kuruluğunda da başarıyla kullanılabilir. Bitki, sümüksel özelliğinin yitirilmemesi için, geceden soğuk suya koyularak demlenmelidir. Günlük kullanım için 2 veya 3 bardak ılıklaştırıp, gün boyunca yudumlanarak içilmelidir. Nefes darlığına yol açan akciğer amfizemi bile ebegümeci çayı ile iyileştirilebilir. Bu durumda, günde en az 3 bardak çay içilmeli ve süzüldükten sonra geriye kalan yapraklar iyice ısıtılarak bronşların ve akciğerin üstüne geceleyin kompres olarak uygulanmalıdır. Oldukça ender görülen gözyaşı azlığı durumunda da, gözlere ebegümeci banyosu ve kompresi uygulandığında, çok iyi sonuçlar alınabilir. Kaşınan ve yanan yüz alerjilerinde de, yüzü ılık ebegümeci çayı ile yıkamak rahatlatıcıdır. Ebegümeci dıştan, kırıklardan veya damar iltihaplarından kaynaklanan yaralarda, çıbanlarda, şiş ayak ve ellerde kullanılır. Kaşınan ve yanan deri alerjilerinde yapılan ebegümeci çayı yıkamaları çok rahatlatıcıdır. Bu durumlarda, ayak ve el banyoları yapılmalıdır. Bu banyolarda çok iyi sonuçlar alındığını söyleyebilirim (M.Treben). Özellikle kırık ayak kemiklerinde, yük taşımak zorunda kalan ayağın şişmesi halinde, ebegümeci harikalar yaratır. Bir keresinde, komşum (Ref1: M.Treben) olan bir hanım ayak kemiğini kırmıştı. Sürekli problem yaratan bu kırık yüzünden, bir süre sonra yeniden hastaneye yatmak zorunda kalmıştı. Hastaneden çıktığında rastladım ona (M.Treben). Sakat ayağı dizkapağına kadar şişmiş ve baston kullandığı halde güçlükle yürüyebiliyordu. İşte o zaman onunla ebegümeci topladık (M.Treben) ve ertesi gün ayak banyolarına başladı. Bir hafta sonra bastonsuz yürümeye başladı. Sağ el bileği kırılmış başka bir kadında da aynı olayı yaşadım (Ref1: M.Treben). Bu ev kadını da, sağ elini kullanmakta zorluk çekiyordu. Sakat el, geceleri ağrıyor ve sık sık şişiyordu. Ona da ebegümeci kullanmasını önerdim (M.Treben) ve kısa sürede başarılı bir sonuca ulaşıldı. Açık yaralı şiş bir bacak, kişi ne kadar yaşlı olursa olsun, uzun süre bekletilmemelidir. Burada da ebegümeci banyoları, sinirli ot ile birlikte yardımcı olacaktır. Sinirliot, iyice yıkanıp hafifçe ezildikten sonra yaranın üstüne yatırılmalıdır. Yara, 10 veya 15 yıldır kapanmamış olsa bile, en geç bir kaç gün içinde kapanacak ve bir daha da açılmayacaktır. Eğer böyle bir yara yüzünden acı çekiyorsanız, mutlaka dar yapraklı sinirliotu kullanınız. Yaranın ne kadar çabuk kapandığını görerek şaşıracaksınız ve bu satırları okurken, sakın Bayan Treben abartıyor diye düşünmeyiniz! Söylediklerimde ısrar ediyorum, çünkü onların gerçek olduğunu biliyorum. (Referans1: M.Treben) Şimdi, kulağa mucize gibi gelebilecek, ama gerçeklere dayanan bir öykü anlatmak istiyorum (M.Treben). Bu küçücük bitkinin şifalı gücüne şaşmamak elde değil. Bir gün Linz’deki Tiyatro Gazinosunda yalnız başıma yemek yiyordum (M.Treben). Yanıma oturan bir kadınla konuşmaya başladık ve bu arada eşinin sağlığı hakkındaki üzüntülerini de öğrenmiş oldum: Adam sık sık hastaneye gitmek zorundaymış ve son günlerde sesini de yitirmiş. Doktorlar, sorularına hep kaçamak yanıt verdikleri için hastalığın gırtlak kanseri olduğundan kuşkulanmaya başlamış. “Cesaretinizi yitirmeyiniz, şifalı bitkileri deneyiniz. Nasıl olsa, gırtlak iltihaplanmalarını iyileştiren ebegümecimiz var. Eşinize gün boyunca sık sık gargara yaptırın ve geceleyin de, geri kalmış olan posayı arpa unuyla karıştırarak, sıcak kompres olarak uygulayınız.” dedim (M.Treben) ona. Tam bir hafta sonra beni (M.Treben) aradı: “Bir koruyucu melek beni masanıza yöneltmiş olmalı. Kocam kendini çok daha iyi hissediyor. her şeyi söylediğiniz gibi yaptık. Doktor olan kızıma telefon ederek, babasını hastaneden çıkaracağımı ve şifalı bitkilerle tedavi etmeye çalışacağımı söyledim. Eğer bu seni rahatlatacaksa, yapabilirsin anne, dedi. Ayrıca, konuştuğumuz doktorumuz da, prensip olarak şifalı bitkilere karşı olmadığını söyledi. Ben de kocamı eve çıkardım. Sık sık gargara yapıyor ve ben de bir yandan boğazına kompresler yapıyorum. Bir kaç günden beri yine konuşabiliyor.” Bir hafta sonra ikinci bir telefon daha geldi:”Kocamın durumu çok iyi ve kısa zamanda yeniden çalışmaya başlamayı düşünüyor. Size yalnızca kocamı tedavi eden doktorun sözlerini yinelemek istiyorum: “Bu kadın (Bayan Treben) bir altın madalya hak etmiş doğrusu”. Yani, bizim kendi halindeki ebegümecimiz yalnızca gırtlak iltihabını iyileştirmekle kalmayıp, tehlikeli gırtlak hastalıklarında da başarı sağlayabiliyor. Bu tür olaylarda, gün boyunca kullanılmak üzere, iki buçuk litre suya geceden bitki eklenerek demlenmeye bırakılır (Bir bardak suya, yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış taze bitki) ve ertesi gün hafifçe ısıtılarak bir termosa doldurulur. Gün boyunca, yudumlanarak 4 bardak çay içilir ve gerisiyle de derin gargaralar yapılır. Hastayı sinirli kılan, gırtlak, ağız boşluğu ve burun kuruluklarında da gün boyunca elden geldiğince sık gargara yapılmalıdır. Özellikle kırsal kesimdeki evlerin çevresinde yetişen ebegümeci, günümüzde azalmaya yüz tutmuştur. Evleri çamur ve rutubetten korumak ve de güzel bir görünüm kazandırmak amacıyla, çevrelerine beton dökülmektedir. Böylece, bitkinin yaşam alanı daraltılmaktadır. Varlığı için Tanrı’ya edeceğimiz teşekkürlerin hiçbir zaman yeterli olamayacağı, insanlığın bu büyük yardımcısı, ne yazık ki, böylece her geçen gün azalmaktadır. Kullanım Biçimleri: Çay Hazırlamak: Yalnızca soğuk suda demlendirilmelidir. Yarım tatlı kaşığı bitki (ince kıyılarak kurutulmuş), orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suya akşamdan eklenir, sabahleyin süzülür ve ılıklaştırılır. Ayak ve El Banyoları: Iki avuç dolusu ince kıyılmış taze bitki, 4-5 litre soğuk suya akşamdan eklenir, ertesi gün, elin veya ayağın dayanabileceği kadar ısıtılır ve süzülür. Banyo süresi 20 dakikadır. Banyo suyu, yeniden ısıtılarak iki kere daha kullanılabilir. Bitki Kompresi: Çay süzüldükten sonra artan posalar biraz suyun içinde ısıtılır, arpa unu ile lapa haline getirilir ve bir bezin üstüne yayılarak, sıcak sıcak uygulanır. Kompresin sıcaklığını yitirmemesi gerekir. Kompres süresi isteğe göre düzenlenebilir. EBEGÜMECİ YEMEĞİ ½ kilo ebegümeci 1 çorba kaşığı tereyağı 1 iri soğan 100 gram kıyma 1 çorba kaşığı salça 2 su bardağı su 2 çorba kaşığı pirinç 4 diş sarmısak ¼ su bardağı limon suyu 1 tatlı kaşığı tuz ½ demet nane Yapılışı: Ebegümecilerini ayıklayıp yıkadıktan sonra doğrayın. Yağda soğanı ve kıymayı kavurun. Ebegümecileri ilave edin, karıştırdıktan ve biraz kavurduktan sonra suyu ilave edin. Ebegümeciler yumuşayınca yıkanmış pirinçleri üzerine serpin. Pirinçler de pişince sarımsakları tuzla ezip, limon suyu ile yemeğe ilave edin, iki taşım kaynatıp, ateşten alın. Afiyet olsun.

Propolis Nedir Ve Faydaları Nelerdir

Propolis, bitkilerin filiz ve tomurcuklarında ve ağaçlarda oluşur. Sıcakta yumuşar, soğukta katılaşır, erime noktası balmumunun altındadır. Sarı, gri, kahverengi ve kırmızı renkte olabilir. Sıcak havalarda eriyerek yapışkan bir hal alır. Arılar propolisi gerektiğinde toplar ve çok çeşitli sebeplerde kullanmak için kovana taşırlar. Propolisi taşımak için polen sepetlerini kullanırlar. Yapışkan bir madde olması nedeniyle toplanması ve boşaltılması oldukça zordur. Propolis toplayan arı yükünü evci arıya yaklaşık 30 dakikada aktarabilir. Arı propolisi depo etmez, ihtiyaç duyuldukça toplanır. Bilimsel araştırmalar ve teknoloji arıların dünyasında birçok farklı yerde kullanılan bu maddenin insanlar için de çok önemli olduğunu ortaya çıkarmış ve dünya çapında propolisin adının “Doğadaki En Güçlü Antibiyotik” olarak yaygınlaşmasını sağlamıştır. Şimdi bu araştırmalardan ortaya çıkan sonuçlara bir göz atalım. İşçi arıların bir işi olan kovan temizliği çok önemlidir çünkü temizlik kovan sağlığı açısından çok önemlidir. Bu yaştaki arılar, hücrelerden yeni çıkan arıların geride bıraktıkları parçaları, işi biten petek kapakçıklarını, kovan içinde ölmüş olan arıların cesetlerini ve buna benzer pek çok yabancı maddeyi kovanın çıkışına sürükler ve metrelerce uçarak kovandan uzağa atarlar. Ancak eğer kovan içinde bulunan şey taşıyamayacakları kadar büyükse bunu "propolis" adı verilen bir madde ile kaplarlar. Arılar propolisi bazı ağaçların yapışkan tomurcuklarından alt çeneleri yardımıyla kemirdikleri reçineye ağız salgılarını ekleyerek üretir. Daha sonra arka ayaklarındaki özel keselere yerleştirerek kovana taşırlar. Arı reçinası da denen propolisin özelliği içinde bakteri barınamamasıdır. Arılar propolisin antibakteriyel özelliğinden çok isabetli bir şekilde yararlanırlar. Kovan içinde öldürdükleri ve dışarı taşıyamayacakları kadar büyük olan böcekleri propolisle kaplayarak bir nevi mumyalama işlemi yaparlar. Son cümle dikkatle üzerinde düşünülerek okunduğunda şaşırtıcı ayrıntılar taşıdığı görülecektir. Bu ayrıntıların tam anlaşılması için arıların propolosi kullanma şeklini ve yaptıkları işlemleri sırasıyla düşünelim. Öncelikle arılar bir canlı öldüğünde bedeninde bozulmaların olacağını ve ortaya çıkan maddelerin kovandaki canlılara zarar verebileceğini bilmektedirler. Ayrıca bu bozulmayı engellemek için ölen canlının özel bir kimyasal işleme tabi tutulması gerektiğinin de farkındadırlar. Mumyalama işlemi için de bakteri barındırmama özelliğine sahip bir madde olan propolisi kullanmaktadırlar.
Propolisin Çok Yönlü Kullanımı Arı reçinesinin (propolisin) diğer bir kullanım yeri ise kovan inşaatıdır. Arılar kovandaki çatlak ve delikleri bu maddeyle sıvarlar. Ayrıca sıcaklığın çok yüksek olduğu bazı volkanik arazilerde (İtalya'nın güneyindeki Salerno arazileri gibi) peteklerin erimemesi için, petek hammaddesi olan balmumuna reçine ekleyerek balmumunun dayanıklılığını artırdıkları da gözlenmiştir. Kovan içinde değişik alanlarda kullanılan propolisin toplanması ve taşınması gibi konularda arılar arasında tam anlamıyla bir işbölümü vardır. Propolis taşıyan arının kovana dönüşü polen taşıyan bir arınınkinden farklıdır. Polen taşıyıcısı yükünü koymak için boş bir hücre arar. Propolis taşıyıcısı ise hemen bu maddeye ihtiyaç duyulan inşaat alanına gider ve topladığı maddeyi diğer arılara gösterir. İşçiler propolise ihtiyaç duyduklarında, taşıyıcının yanına giderler ve gereken miktarda maddeyi torbanın içinden alırlar. Hemen balmumu ile karıştırarak yapışkan bir tutkal haline getirirler ve inşaat işlemlerinde kullanırlar. Burada dikkat çekici olan nokta propolis taşıyıcısı arının inşaat işine karışmaması ve bu işle uğraşan arkadaşlarının yükünü almalarını beklemesidir.Arı kolonilerindeki her üyenin belli bir işi vardır. Herkes kendi göreviyle ilgilenir, sadece bir iş aksadığında diğer arılar aksayan işlere destek olur. Bu nedenle arı reçineyi hem toplayıp hem yamamakla veya mumyalamakla, hem de mumyaladığını dışarı taşımakla uğraşmaz. Kovandaki işçi arıların tümü bu işlerin her birini yapabilecek yeteneklere sahip olsalar da, sadece kendi işlerini en iyi şekilde yapıp, diğer işleri o konuda görevlendirilmiş arkadaşlarına bırakırlar. Bilimsel araştırmalar ve teknoloji arıların dünyasında birçok farklı yerde kullanılan bu maddenin insanlar için de çok önemli olduğunu ortaya çıkarmış ve dünya çapında propolisin adının “Doğadaki En Güçlü Antibiyotik” olarak yaygınlaşmasını sağlamıştır

ARI sÜtÜ ile saĞlikli ve uzun yaŞayin!

Arı sütü, 5-15 günlük işçi arıların yutak üstü salgı bezlerinden salgıladıkları bir maddedir. Jel halinde akıcı kıvamda, kremsi-beyaz renktedir. Tadı ekşi ve kokusu keskin fenolik yapıdadır. Yoğunluğu 1.1 g/cm³ olup kısmen suda çözünebilmektedir. Memeli hayvanların memesinde oluşan süt ile ilgisi olmadığı halde yavru beslenmesinde kullanılması ve süte benzeyen görünümü sebebiyle Türkçe'de süt olarak adlandırılmakta diğer dillerde ise kraliyete ait jel (İng: Royal jelly) olarak adlandırılmaktadır. Arı sütü ana arının besini olup, besin değeri oldukça yüksektir. Ana arı ve işçi arılar yumurtadan çıktıklarında aynı genetik yapıya sahip olmalarına rağmen, larva döneminde farklı oranda ve sürede arı sütüyle beslenmeleri yapılarının farklılaşmasına neden olmaktadır. Sadece 6 günlük bu farklı beslenme sonucunda ana arı hastalıklara direnç kazanmakta, günde kendi ağırlığının iki katı kadar (1500-3000) yumurta üretebilmekte ve 6 yıl kadar yaşamaktadır. Diğer işçi arılar ise kolay hastalanırlar, dişi oldukları halde yumurta bırakamazlar ve sadece 2 ay yaşarlar. İki birey arasındaki bu derece farklılaşma sadece arı sütü ile beslenmelerinden kaynaklanmaktadır. Arı sütü; yaklaşık %66 su, %14.5 karbonhidrat, %4.5 lipid, %13 aminoasit, B grubu vitaminlerinin tümüne ek olarak A, D, C, E vitaminleri, biyolojik aktif maddeler, önemli bazı mineral maddeler ve bir miktar da tespit edilemeyen maddeler içerir. Ayrıca 10 temel amino asitten (esansiyel) sekizini de (metionin, lösin, lizin, valin, fenil-alanin, treonin, triptofan, izolösin) doğal hormon ve enzimleriyle içermektedir. Metabolizma için çok önemli olan panteik asit (pantheic acid), asetilkolin (acetylcholine), protein, bağışıklık sistemini güçlendiren bir yağ asidi olan 10-HDA (10-Hydroxy-2 Decanoic Acid), sepanin asit (sepanine acid), hastalıkların iyileşme döneminden sonra sindirimi düzenlemek ve iştahı açmak için çok ideal olan oleik asit (oleic acid) içerir.
ARI sÜtÜ ile saĞlikli ve uzun yaŞayin! Arı sütünün, bebek-çocuk-erkek-kadın-yaşlı yaşamlarında... Gebelikte; doğum öncesi ve sonrası süreçte ve anne karnından itibaren gelişme çağındaki çocuklarımıza pek çok yararları vardır. Zihinsel gelişim ve büyümede çok etkindir. Hastalıkla savaşanlar için çok önemli bir destektir. Kanserle ve ağır hastalıklarla mücadelede propolis ile birlikte en çok başvurulan ürünlerden biridir. Sporcular ve egzersiz yapanlar için vazgeçilmez gıda ve doğal dopingdir. Çocuk sahibi olmak isteyenler, iş ve yaşamlarında performans, zindelik ve verimliliği artırmak isteyenler, uzun ve sağlıklı yaşam arzulayanlar, saç dökülmesi, sırt ağrısı, sivilce gibi problemleri olanlar gibi her kesimden kullanıcıların gördükleri çeşitli önemli yararlardan bazıları şunlardır: ■Genel Performansı artırır. ■A, D, E, K, H ve B-Kompleks (9 tane B Vitamini çeşidinin hepsini) Vitaminlerini içerir. C vitamini ise eser miktardadır. ■İnsan metabolizmasına çok yönlü ve olumlu tesiri olan HDA-10 içerir. ■22 farklı esansiyel aminoasit içerir. Özellikle büyüme çağında olanlar, sporcular, performanslı yaşam sürmek isteyenler için önemli bir katkıdır. ■Hastalıklara karşı direnci artırıcıdır. Kansere karşı koruyucu antioksidan özelliğe sahiptir. ■Kanserle savaşımda çok önemli bir destektir. ■Kalp-Damar Sistemini güçlendirir. Cerrahi müdahale geçirmiş olanlar ile kalp hastalıklarından dolayı tedavi görenlere küçük dozlar kullanmaları şartıyla tavsiye edilir. ■Damarları açar, damar tıkanıklığını önler. ■Hipertansiyona faydalıdır. Hipertansiyonu olanlar ilk kullanmalarında küçük dozlarla başlayıp tedricen ideal miktarlara artırırlar. ■Hafızayı güçlendirir. Unutkanlığı giderir. ■Alzheimer ile mücadelede etkin bir destektir. ■Bağışıklık sistemini güçlendirir. ■Diyabetlere: Arı sütünün, B3, niasin ve biyotin içermesi, kandaki şeker seviyesinin kontrolüne yardımcı olur. ■Doğal ve güçlü antidepresandır. ■Hücrelerin yenilenmesini hızlandırır ve tetikler, böylece yaşamın tazelenmesini getirir. ■Deri problemlerini gidericidir. Teni güçlendirir ve görünümünü taze tutar. ■Dengeleyicidir; hareketli ve performanslı yaşama ve egzersize metabolik motivasyon sağlar. ■ Anne karnından büyüme çağına zihinsel gelişime önemli katkı sağlar. ■ Zindelik vericidir. ■Yoğun antibiyotik kullanıcılarını destekleyici besin olarak takviye eder. ■Hastalara rahatlatıcı etki verir. ■Sindirim sistemi rahatsızlıklarına iyi gelir. Hazmı kolaylaştırır ve hızlandırır. Kabızlığı önler. Reflü ve ülser rahatsızlıklarında rahatlatıcı etkisi vardır. ■Alerjilere: içerdiği aminoasitlerden glutamik asit alerjik insanları rahatlatıyor. ■Fizik kondisyonu artırır ve korur. ■Uzun süreli idmanlar için önemli bir destektir. ■Antibakteriyaldir. ■Sperm sayı ve kalitesinin artışının sağlar, böylece çocuk sahibi olmayı kolaylaştırır. ■Uyku düzensizliğini giderir. ■Adale ve kas arızalarının giderilmesine katkı sağlar. ■Kollestrol seviyesini kontrol altında tutar. ■Kemoterapi ve Radyoterapinin güçlü yan etkilerine karşı beden direncini artırır. ■Tanımlanamayan, taklidi yapılamayan ancak olumlu olağanüstü etkileri gözlenen bazı içeriklere sahiptir. ■Sırt Ağrısı: Siyatik, lumbago ve disk rahatsızlıklarına faydalı. Çünkü kasları gevşetiyor, yorgunluğu azaltıyor ve kişinin kendini daha zinde hissetmesini sağlıyor. ■Sporcuların ayak ağrılarına çözüm: Özellikle uzun süren antrenmanlardan sonra ayaklarda özellikle tenlerde yaşanan, tahriş veya deri hastalıklarına iyi gelir. İçinde bulunan echinacea ve hydroxydecanoic asitin bu tür sorunlara çok iyi geldiği araştırmalar ışığında tespit edilmiş. ■Akne ve Sivilceler: İçinde bulunan sülfür, fosfor, biyotin, B vitamini, yine içeriğindeki diğer enzimlerle birlikte, hormonlarda düzelmeyi sağlıyor ve sivilcelerden kurtulmak kolaylaşıyor. Tamamen doğadan yararlanarak iyileşmek isteyenler için ideal. ■Saç dökülmesi: kullanılan şampuana yüzde 3-5 oranında katılıp düzenli ve günlük kullanımında saç dökülmesini yüzde 80 oranında azalttığı gözlenmiştir. ■Ten güzelliği: Ağız yoluyla tüketildiğinde de ten sağlığına faydalı olan Arı sütü bulunduğu ortamı kurumaktan koruyup nemli tuttuğundan vücut şampuanına katılacak yüzde 1-2 oranında arı sütüyle nemli ve parlak bir cilde sahip olunur. Arı sütünün yararlarıyla ilgili sıralama tanıklıklar bölümünün altından devam etmektedir.
Arı sütünün, bebek-çocuk-erkek-kadın-yaşlı yaşamlarında... Gebelikte; doğum öncesi ve sonrası süreçte ve anne karnından itibaren gelişme çağındaki çocuklarımıza pek çok yararları vardır. Zihinsel gelişim ve büyümede çok etkindir. Hastalıkla savaşanlar için çok önemli bir destektir. Kanserle ve ağır hastalıklarla mücadelede propolis ile birlikte en çok başvurulan ürünlerden biridir. Sporcular ve egzersiz yapanlar için vazgeçilmez gıda ve doğal dopingdir. Çocuk sahibi olmak isteyenler, iş ve yaşamlarında performans, zindelik ve verimliliği artırmak isteyenler, uzun ve sağlıklı yaşam arzulayanlar, saç dökülmesi, sırt ağrısı, sivilce gibi problemleri olanlar gibi her kesimden kullanıcıların gördükleri çeşitli önemli yararlardan bazıları şunlardır: ■Genel Performansı artırır. ■A, D, E, K, H ve B-Kompleks (9 tane B Vitamini çeşidinin hepsini) Vitaminlerini içerir. C vitamini ise eser miktardadır. ■İnsan metabolizmasına çok yönlü ve olumlu tesiri olan HDA-10 içerir. ■22 farklı esansiyel aminoasit içerir. Özellikle büyüme çağında olanlar, sporcular, performanslı yaşam sürmek isteyenler için önemli bir katkıdır. ■Hastalıklara karşı direnci artırıcıdır. Kansere karşı koruyucu antioksidan özelliğe sahiptir. ■Kanserle savaşımda çok önemli bir destektir. ■Kalp-Damar Sistemini güçlendirir. Cerrahi müdahale geçirmiş olanlar ile kalp hastalıklarından dolayı tedavi görenlere küçük dozlar kullanmaları şartıyla tavsiye edilir. ■Damarları açar, damar tıkanıklığını önler. ■Hipertansiyona faydalıdır. Hipertansiyonu olanlar ilk kullanmalarında küçük dozlarla başlayıp tedricen ideal miktarlara artırırlar. ■Hafızayı güçlendirir. Unutkanlığı giderir. ■Alzheimer ile mücadelede etkin bir destektir. ■Bağışıklık sistemini güçlendirir. ■Diyabetlere: Arı sütünün, B3, niasin ve biyotin içermesi, kandaki şeker seviyesinin kontrolüne yardımcı olur. ■Doğal ve güçlü antidepresandır. ■Hücrelerin yenilenmesini hızlandırır ve tetikler, böylece yaşamın tazelenmesini getirir. ■Deri problemlerini gidericidir. Teni güçlendirir ve görünümünü taze tutar. ■Dengeleyicidir; hareketli ve performanslı yaşama ve egzersize metabolik motivasyon sağlar. ■ Anne karnından büyüme çağına zihinsel gelişime önemli katkı sağlar. ■ Zindelik vericidir. ■Yoğun antibiyotik kullanıcılarını destekleyici besin olarak takviye eder. ■Hastalara rahatlatıcı etki verir. ■Sindirim sistemi rahatsızlıklarına iyi gelir. Hazmı kolaylaştırır ve hızlandırır. Kabızlığı önler. Reflü ve ülser rahatsızlıklarında rahatlatıcı etkisi vardır. ■Alerjilere: içerdiği aminoasitlerden glutamik asit alerjik insanları rahatlatıyor. ■Fizik kondisyonu artırır ve korur. ■Uzun süreli idmanlar için önemli bir destektir. ■Antibakteriyaldir. ■Sperm sayı ve kalitesinin artışının sağlar, böylece çocuk sahibi olmayı kolaylaştırır. ■Uyku düzensizliğini giderir. ■Adale ve kas arızalarının giderilmesine katkı sağlar. ■Kollestrol seviyesini kontrol altında tutar. ■Kemoterapi ve Radyoterapinin güçlü yan etkilerine karşı beden direncini artırır. ■Tanımlanamayan, taklidi yapılamayan ancak olumlu olağanüstü etkileri gözlenen bazı içeriklere sahiptir. ■Sırt Ağrısı: Siyatik, lumbago ve disk rahatsızlıklarına faydalı. Çünkü kasları gevşetiyor, yorgunluğu azaltıyor ve kişinin kendini daha zinde hissetmesini sağlıyor. ■Sporcuların ayak ağrılarına çözüm: Özellikle uzun süren antrenmanlardan sonra ayaklarda özellikle tenlerde yaşanan, tahriş veya deri hastalıklarına iyi gelir. İçinde bulunan echinacea ve hydroxydecanoic asitin bu tür sorunlara çok iyi geldiği araştırmalar ışığında tespit edilmiş. ■Akne ve Sivilceler: İçinde bulunan sülfür, fosfor, biyotin, B vitamini, yine içeriğindeki diğer enzimlerle birlikte, hormonlarda düzelmeyi sağlıyor ve sivilcelerden kurtulmak kolaylaşıyor. Tamamen doğadan yararlanarak iyileşmek isteyenler için ideal. ■Saç dökülmesi: kullanılan şampuana yüzde 3-5 oranında katılıp düzenli ve günlük kullanımında saç dökülmesini yüzde 80 oranında azalttığı gözlenmiştir. ■Ten güzelliği: Ağız yoluyla tüketildiğinde de ten sağlığına faydalı olan Arı sütü bulunduğu ortamı kurumaktan koruyup nemli tuttuğundan vücut şampuanına katılacak yüzde 1-2 oranında arı sütüyle nemli ve parlak bir cilde sahip olunur. Arı sütünün yararlarıyla ilgili sıralama tanıklıklar bölümünün altından devam etmektedir.

28 Eylül 2012 Cuma


ZEYTİN SUYU



Gübresiz ve ilaçsız doğal ortamda yetişen zeytinlerin , Hasat zamanında elle tek,tek toplanarak ,aynı gün çok düşük ısıda sıkılıp elde edilen zeytin suyu(zeytin sütü)Farsak projesinin ürünüdür

Besleyici değeri çok yüksek bir besindir. Zeytinde bol miktarda protein, yağ, A, C, E vitaminleri ile kalsiyum, fosfor, kükürt, klor, magnezyum mineralleri vardır.



Farsak Zeytin suyunun bilinen Faydaları


İştah açar.
Sarılığa iyi gelir.
Mideyi kuvvetlendirir.
Zeytin suyuı, safrayı artırır.
Yüksek tansiyonu düşürür.
Enerji verir. Cinsel gücü arttırır.
Karaciğer ve baş ağrısını giderir.
Bağırsakları yumuşatır ve kabızlığı giderir.
Taneleri de besleyicidir. Zeytinyağı tok tutar.
Karaciğerin düzenli çalışmasına yardım eder.
Böbreklerde kum ve taş oluşumunu engeller.
Cildi besler, güzelleştirir ve kırışıklıkları azaltır.
Beynin ve kemiklerin gelişip güçlenmesini sağlar.
Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur.
Kan şekerini düşürdüğü için şeker hastalarına faydalıdır.
Bebek ve çocuk gelişimini destekler.
Hücrelerin yenilenmesini sağlar ve yaşlanmayı geciktirir.
Zeytinyağı kalp ve damar sağlığı için çok faydalıdır. Damarları açar.

20 Eylül 2012 Perşembe

NATUREL SİRKELER



Alıç ve Alıç Sirkesinin Faydaları
Alıç ve Alıç Sirkesinin Faydaları

Alıç: Etkinliği ve zararsızlığı pek çok ülkenin sağlık bakanlığınca onaylanmış olan ender bitkilerdendir. Kalp, damar sistemi ve beyinde geliştirdiği olumlu etkiler ancak 2-3 haftalık bir kullanımdan sonra görülmeye başlar ve artarak sürer. Hiçbir yan etkisi yoktur, alışkanlık yapmaz, sürekli kullanımında hiçbir sakınca yoktur.
Dolaşımı sağlayan damarları genişleterek, daha fazla kan ve oksijenle beslenen kalp kaslarının güçlenmesini sağlar ve yüksek kan basıncını dengeler. Ayrıca, kan dolaşımındaki bu olumlu gelişmeden beyin de yararlanır ve bellek güçlenir. Miyokart enfarktüsü sonrasında, angina pectoriste, yavaş kalp atımında ve genel anlamda kalp güçlendirici olarak kullanılmalıdır.
Ülkemizde yabani olarak yetişen Alıç genel olarak Batı ve Güney bölgerimizde daha çok bulunur. 20 kadar türü bulunan Alıç çalılık, koruluk ve dere kenarlarında yetişmektedir. 10 metreye kadar uzayabilen dikenli, beyaz ve pembe çiçekli bir ağaçtır. Meyveleri 6 – 10 mm çapında olup koyu kırmızı renge sahiptir. Hafif ekşi olan meyveleri yenebilmektedir. Yöresel isimleri; Yemişen, Kızılcık, Kuş yemişi, Kocakarı yemişi, Akdiken, Aluç, Alış, Geyikdikeni, Kızlar yemişi gibi adlarla anılmaktadır.

Alıç Sirkesinin Faydaları:

Kalp ve damar hastalıkları için kullanılır
Damar sertliğinde etkilidir
Böbrek hastalıklarında etkilidir
Şeker hastalığında etkilidir
Tansiyonu dengeler
Yüksek miktarda Antioksidan ihtiva eder

Alıç sirkesi kullanım şekli:

Bir çay kaşığı alıç sirkesi bir bardak suya karıştırılıp kullanılabilir. Tavsiye edilen miktarın dışında kullanılması tavsiye edilmez. Bilinen bir yan etkisi yoktur.

 


Elma Sirkesinin İyileştirici Özellikleri

* Besinlerin verimli kullanımını, metabolizmanın sağlıklı işleyişini, vücudun asit alkali dengesini korumasını sağlar. Örneğin kalsiyumun daha verimli kullanımını sağlayıp, bir yandan kemiklerin yeniden gerekli kalsiyumu almasını desteklerken, bir yandan da eklemlerdeki kalsiyum birikimini kırar.

* Uzun süreli kullanımı eklem ve kemiklerdeki sertlik ve sıkıntılara son verir.

* Sodyumun etkisini yansızlaştırarak yüksek tansiyondan korur.

* Kolesterolü düşürür. İçerdiği doğal asitler ve enzimler kanın daha sağlıklı ve ince akmasını sağlar.

* Başta damarlar, karaciğer, böbrekler olmak üzere vücudu detoksifiye eder, yağlı-mukus kalıntıları parçalar.

* Soğuk algınlıklarında, boğaz enfeksiyonlarında, bronşitte içilebilir ya da buhusu yapılır.

* Elma, terkibinde taşıdığı bikarbonat iyonları sayesinde sindirimi kolaylaştıran tek meyvedir.

* Elmada suda eriyen vitaminlerin tamamı mevcuttur. Yüksek miktardaki C vitamini bir insanın günlük C vitamini ihtiyacına denktir.

* Elmanın kökleri vasıtası ile topraktan aldığı Fe iyonunu indirgeyerek +2 değerli Fe haline getirmesi başlı başına bir mucizedir. Zira; böyle bir faaliyetin elmaya, uzaktan-yakından bir faydası yoktur. Üstelik +3 değerli demiri, +2 değerli demir haline indirgemek fevkalâde zor bir kimyevî işlemdir ve bir elmada bulunan iki değerli demir, milimi milimine bir insanın günlük demir ihtiyacı kadardır.


İhtiva ettiği birçok maddeler elma sirkesini sağlıklı kılıyor

1. Sirke asidi: Metabolizmanın çalışmasını sağlayan yakıt olan sirke asidi, metabolizmada bir yan ürün olarak meydana gelir. Gıdalarla bünyemize aldığımız yağ ve karbonhidratların, sirke asidinin yardımı olmaksızın sindirilmesi hemen hemen mümkün olmayacaktı denilebilir. İnsan metabolizmasının mükemmel çalışabilmesi için yaklaşık 100 gram gereklidir. Kim muntazaman elma sirkesi tüketirse, sindirimi kolaylaştırmış ve metabolizmasını harekete geçirmiş demektir.

2. Kanser ve yaşlanmaya karşı radikaller avcısı: Solunum ve gıda vasıtasıyla bünyemize sürekli “serbest radikaller” almaktayız. Bunlar hücreye zarar verici maddeler olup, metabolizmayı bozarak kansere bile yol açabilirler. A vitaminin ön maddesi olan beta-karoten ve E-vitamini, elma sirkesinde bulunan çok önemli maddeler olup, bu zararlı serbest radikalleri yok etmektedirler.

3. Pektin, kan damarların kireçlenmesinden korur: Elma gibi birçok meyvenin sindirilmeyen selülozlu posa kısmında bulunan pektin maddesi, vücudumuzda bulunan kolesterolden meydana gelen safra asidini bağlar. Ne kadar çok safra asidi pektin vasıtasıyla yok edilirse, o kadar çok kolesterolü kandan çekilerek safra asidine dönüştürülür. Böylece kandaki zararlı olabilecek kolesterol azaltıldığından kalb ve damar hastalıklarına karşı korunmuş olursunuz.

4. Osteoporoza karşı kalsiyum kaynağı: Elma sirkesi yüksek miktarda kalsiyum, yani insan vücudunun (kemik ve dişler başta olmak üzere) en temel mineralinden birini ihtiva etmektedir. Organizmamız, gıdalarımızda kalsiyum azaldığı takdirde metabolik reaksiyonlar için gerekli kalsiyumu sahip olduğu kaynaklardan çekmeye başlar. Bu yüzden kemikler mineral bakımından fakirleşir ve osteoporoz (kemik erimesi) ortaya çıkabilir.





Enginar Sirkesinin Faydaları

· Karaciğer yağlanmasında etkilidir.

· Kanı temizler, yorgunluğu giderir.

· Beyin hücrelerini yeniler.

· Demir bakımından çok zengindir.

· İştah açar, vücudu kuvvetlendirir.

· Safra kesesi rahatsızlıklarında etkilidir.

· Organik asitler Karaciğeri ve safra yollarını koruyucu etki göstermektedir.

Not.: Sirke su katılmadan içilmelidir.

Tansiyon hastaları limon sıkarak ya da Limon Sirkesiyle beraber kullanmalıdır.



kansere karşı limon mucizesi limon deyip geçmeyin *limon kemoterapiden 10.000 kat daha güçlü *(ınstitute of health sciences, 819 n. l.l.c. cause street, baltimore, md1201) *tıpta son yenilik, kansere karşı etkili *dikkatle okuyun ve kararı siz verin!!! *limon, kanser hücrelerini öldüren mucizevi bir mahsul. kemoterapiden *10,000 kat daha güçlü!!! *neden biz bunları bilmiyoruz? *çünkü bazı laboratuarlarda üretilen sentetik ilaçlarla birileri çok *büyük kârlar elde ediyor. *şimdi bir arkadaşına bu maili yollayarak* *limon suyunun kanseri önleyici faydalarını bilmesini sağ...












Yorgunluk ve uykusuzluk için yatmadan önce sirkeli su içilmesi,
* Boğaz ağrılarında, sirkeyle gargara yapılması,
* Nasırların ve sertliklerin üzerine, sirkeyle ıslatılmış ekmek konulması,
* Su ile kaynatılıp buharına durulursa baş ağrısı, astım ve cilt lekelerine iyi gelmesi,
* Güneş yanığına sürülmesi,
* Bal karıştırılmış sirkeli su her gün içilirse, düzenli kilo verilmesi,
* Siğillere, sirke döküp üzerine kabartma tozu serpilir ve 15 dak. sonra toz silkelendiği zaman,
* Kaşıntılara ve cilt çatlaklarına sirke sürülmesi,
* Sirkeli bezin mide üzerine konmasında bulantı ve kusmayı önlemesi,
* Sirkeli bezin varislere konması,
* Sirkenin orta dereceli yanıklarda da kullanılması,
* Kepekli ve mat saçlar için durulama suyuna sirke ilave edilmesi,
* Cildi yumşatmak, parlatmak için banyo suyuna bir miktar sirke ilave edilmesi,

gibi birçok faydası vardır.






 
Kekik Suyunun Bilinen Faydaları:1-Mide Yatıştırıcıdır.
2-Antiseptik Özelliğinden Dolayı Mikrop Öldürücüdür.
3-Bağırsak Kurtlarına Karşı En Etkili Çözümdür.
4-Zayıflama Konusunda En İyi Sonuç Veren Doğal ve Biktisel Takviyedir.
5-Özellikle Astım Hastaları İçin Vazgeçilmezdir.
6-Öksürük ve Boğmacada Çok Etkilidir.
7-Balgam Söktürücüdür.
8-Boz İltihapları İçin Birebirdir.
9-Mide Üşütmelerinde Çok İyi Sonuçlar verir.
10-Gaz Rahatsızlıkları ve Hazım İçin Bilinen En Etkili Çözümdür.
11-Ağız Kokusu ve Diş Eti Sorunlarında Gargara Yapıldığında Çok İyi Sonuçlar Verir.
12-Şeker Düşürücü Özelliği İle Çok Kullanılır.
13-Kolesterol Sorunu Olanlar İçin Kurtarıcdır.
14-Andız Suyu İle Karıştırıldığında Kadın Hastalıklarına İyi Gelir.
15-Papatya Suyu İle Karıştırarak Kullanıldığında Cilt Bakımında Etkilidir ;Ayrıca Sivilce ve Cilt Lekeleri için En İyi Çözümdür.
16-Saç Dmkülesini Önlemede En Etkili Yöntemdir.
17-Kepek Oluşumunu Engelleyicidir.
18-Uyuz,Basur ve Egzanada Günde 3 Defa Pansuman Yapılarak Çok İyi Sonuçlar Alınır.


Kekik Faydaları İçin Kullanımı Hakkında Uyarılar:

Hamile kadınlar kekik ve kekik yağı kullanmamalıdır.












10 Şubat 2012 Cuma



Enginar Suyu Yararları

Enginar Suyu Yararları ve Etkisi Bakımında En Fazla Özelliğe Sahip Bitkisel Sular Arasında Yer Almaktadır.Karbonhidratların yanmasına büyük katkı sağlayan enginar, zeytinyağlı yemeğinin yanı sıra zayıflama maksatlı, çiğ olarak suyla kaynatılıp, suyu içilerek de kullanılıyor.
Bir kafa enginar kabukları kesildikten sonra 4'e bölünerek 3 kilogram suda kaynatılıyor. Su fokurdamaya başladıktan sonra kısık ateşe alınarak, 10 dakika kaynamasına devam ediyor.

Su süzülerek, sabah akşam aç karnına 1 su bardağı içiliyor. Su buzdolabında saklanırken, haşlanan enginar da salata olarak tüketilebiliyor. Kaynamayla enginardaki amilaz enziminin suya geçmesi sağlanıyor, bu enzim karbonhidratların yakılmasını, dolayısıyla da yağların çözülmesini sağlıyor.

Uzmanlar, A ve C vitaminlerinin yanında kalsiyum, potasyum, demir, manganez, fosfor gibi mineraller ihtiva eden enginarın, önemli bir besin kaynağı olduğunu belirterek, faydalarını hakkında aşağıdaki bilgileri vermişlerdir.

"Safrayı uyarıcı (kloretik), idrar söktürücü (diüretik), kolesterol düşürücü (hipokolesterolemik) ve kan yağı seviyesini düşürücü (antilipidemik) etkisi bulunuyor.
Enginarda bulunan ana kimyasallar çeşitli olmakla beraber, karaciğer üzerindeki olumlu etkilerinde bitkinin yapraklarında yoğun olarak bulunan sinarin (cynarin) adlı madde rol oynuyor. Sinarin karaciğer, safra kesesi, böbrek ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardım ediyor.
Araştırmalar, enginarın toksinlerin etkilerine karşı karaciğeri koruduğunu gösteriyor. Karaciğerdeki kan dolaşımını artırdığı ve hücre bölünmesini teşvik ettiği bilinen enginar, böylece gıdaların enerjiye dönüşmesinde büyük rolü bulunan karaciğerin kendini yenilemesine yardımcı oluyor.
Enginarın en önemli etkisi ise kan yağı seviyesini düşürmesi. Karaciğerdeki yağ depolarını harekete geçiren enginar, kolesterol sentezi oranının düşürülmesine yardımcı oluyor.
Yapılan çalışmalarda enginarın kandaki toplam kolesterolün, LDL ve trigliserit miktarının düşürülmesine yardımcı olduğu gözlemlendi."



CİVANPERCEMİ





Diğer isimleri :
Binbiryaprak, Yaşlı Adam Biberi, Asker Yarası, Şövalye Binyaprağı, Bin ot, Burun kanaması, Marangoz Otu, Kan değeri, Sağlam O


Özellikleri 
    Civanperçemi ilaç gibi kullanılabilen, çok değerli bir şifalı ottur. Birçok bilimsel kanıtıyla alternatif tıpta, bir antiseptik *( cilde ve dışarı açılan boşlukların mukozasına dıştan uygulanarak kullanılan antimikrobik madde), antipasmodik *( spazmı önleyen veya yok eden madde), astrenjan *( vücutta yumuşak dokuların kasılmasını sağlayan, kanamayı ve salgılamayı kontrol altına alan madde), karminatif *( mide ve bağırsaklardaki aşırı gazı yok eden madde), diyaforetik *(terlemeyi arttıran madde), sindirimi kolaylaştırıcı, uyarıcı *( psikiyatride; beyin ve sinir sisteminin işlevini hızlandıran kimyasal madde), tonik ve vazodilator *( damar düz kasını gevşeterek damarı genişleten) olarak kullanılır. Civanperçemi, soğuk algınlığı, kramplar, ateşlenmeler, böbrek düzensizlikleri, diş ağrılarına karşı, tahriş olmuş cilde, kanamalar ve kadınların adet dönemini düzene sokmak için kullanılır. Safra akışını uyarıcıdır ve kanı temizler. Şifalı çayı, şiddetli soğuk algınlıkları ve gripler için, mide ülserleri için, mide krampları, apseler, travma ve kanamalar için ve iltihap azaltıcı olarak kullanılan çok iyi bir 
BİTKİDİR 
Reçete 
Bir aromatik çaya : 1 çay kaşığı kurutulmuş otu 1 fincan kaynamış suya ekleyin, tadını tatlılaştırmak için 10 dakika demlemeye bırakın. Yatma vaktinde alınız.


Kandil çiçeği, bindir yaprak otu adlarıyla da tanınan civanperçemi bitkisi, özellikle  kadınlar için vazgeçilmez bir yardımcıdır. Hem bitki uzmanı hem de bir rahip olan Kneipp yazılarında civanperçemi için söyle der; "arada sırada da olsa, hanımlar ona el atsalardı pek çok hastalığı çekmemiş olurlardı."


 Bu bitki, bayanların sancılı ve depresif gecen regl dönemlerinde, menopoz öncesi ve sonrası çekilen rahatsızlıklarda çok etkilidir.


 Ayni zamanda kadınların üreme organları için de pek çok faydası vardır. Rahim kanseri, çeşitli rahim rahatsızlıkları, yumurtalık iltihaplarında içilen civanperçemi çayları çok yararlıdır. Miyomlar ve beyaz akıntılar için, yarım banyolar tavsiye edilebilir.


  Yarım banyo için; 100 gr civanperçeminin yaprak ve çiçekleri tam olarak geceden soğuk suyun içine konur. Ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılıp, banyo suyuna ilave edilerek kullanılır. Yalnız banyo sırasında böbrek bölgesi suyun dışında kalmalıdır. 15 k. suda kalınır banyo sonrası kurulanmadan havluya sarınarak bir saat kadar dinlenilir.


  Çay; Bir dolu tatlı kasığı civanperçemi ¼ litre kaynar suya ilave edilerek 3 k. demlenir, sonra süzülerek, sıcak olarak yudum yudum içilir. Oldukça acı olan bu çayı içerken, şeker, tatlandırıcı gibi ilaveler yapmamak gerekir. Bitki çaylarına eklenen bu ilaveler, bitkilerin içindeki kimyasal maddelerle  reaksiyon verebilirler. Maksimum fayda sağlamak için bunlara dikkat etmek gerekir. Bizim bayanlara tavsiyemiz, hiç olmazsa yılda iki kez birer haftalık kür olarak  bu bitkiyi tüketmeleridir.


  Eski şifa kitaplarında civanperçemi “tüm hastalıkların çaresi” olarak anılır. Kanı temizleme özelliğine sahip olan bu bitki, ayrıca Hepatit-B, mide, hazımsızlık, romatizma, karaciğer rahatsızlıkları, bağırsak iltihapları ve hareketlerini düzenlemede çok faydalıdır.
Civanperçemi, dolaşım sistemi rahatsızlıklarında ve damar spazmlarını hafifletmek için de tavsiye edilir.


Bitkinin kullanılan kısmı, yapraklı ve çiçekli dallarıdır. Dallar ve çiçekler henüz tamamen açılmadan toplanır ve gölgede kurutulur. Bitkinin bu kısımları uçucu yağ, sabit yağ ve acı glikozit maddelerini ihtiva ederler. Kuvvet verici, uyarıcı, idrar ve gaz söktürücüdür. İçersindeki Sincolden dolayı antiseptik, balgam söktürücü ve midevidir. Yara iyi edici bir özelliği vardır. Basurda sulu hulasası fitil halinde verilir.


Hayatımızdan ayrı düşünemeyeceğimiz bir şifalı bitkidir. Türkiye'de 40 kadar civanperçemi türü bulunmakta ve bunların birçoğu  kullanılmaktadır. Türlerine göre 5-100 cm yükseklikte, yapraklar yünlü gibi tüylü ve parçalı, çiçekleri ; beyaz, fildişi beyazı, soluk sarı veya altın sarısı rengindedir. Çok yıllık ve otsu bir bitkidir. Mavimtrak renkli bir uçucu yağ taşır. Bu uçucu yağda azulen, limonen, sineol, borneol, pinenler, seskiterenler vardır. Bitki çayırlarda, dar tarla yollarında, yol kıyılarında ve tahıl tarlalarının kenarlarında kümeler halinde yetişir. Güneşli havalarda çevresine aromalı keskin bir koku yayar. Aslında çiçekleri, güneşin en etkili olduğu saatlerde toplamak gerekir, çünkü o sıralarda eterli yağları ve şifalı gücü doruk noktasında olur. (Referans2: Prof. Dr.Turhan Baytop)

Civanperçemi oturma banyoları da sağlık için çok yararlıdır. Kol ve bacaklardaki sinir iltihaplanmalarında, civanperçemi katkısıyla yapılacak kol ve bacak banyoları çok rahatlatıcıdır. Fakat, bitki öğle güneşinde toplanmalıdır.
    Dr. Lutze, civanperçemini şu hastalıklara öneriyor: (Referans1: M.Treben)
·         Kanın kafaya sancılı biçimde basıncı
·         Baş dönmesi
·         Bulantı
·         Göz sulanması eşliğindeki göz rahatsızlıkları
·         Göz sancıları
·         Burun kanaması
·         Hava şartlarından kaynaklanan migren krizi
   Düzenli olarak içilen bitki çayı ile migren tümüyle iyileşebilir.  Bedeni temizleyici etkisi sayesinde, yıllar boyu yer etmiş hastalıkları bedenimizden
dışarı atabiliriz. Civanperçeminin en iyi biçimde ve doğrudan kemik iliğini etkilediğini ve orada  kan üretimini düzene soktuğunu özellikle belirtmek gerekir. Bu gücü sayesinde bitki, kemik iliği hastalıklarında, çay kürleri, banyolar  ve tentür kullanımı yolu ile yardımcı olabilir.  Mide kanamalarında ve basur (hemoroid) kanamalarında olduğu kadar, mide basıncı ve mide yanmalarına karşı bitki çayı çok kısa sürede başarı sağlayabilir. Soğuk algınlıklarında, sırt veya romatizma ağrılarında bitki çayı elden geldiğince sıcak olarak içilmelidir. Bitki çayı böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar, iştahsızlığı giderir, gazları ve mide kramplarını, karaciğer düzensizliklerini, mide ve bağırsak kanalı iltihaplarını iyileştirmeye yardım eder ve bağırsak beze çalışmalarını düzenleyerek, dışkılamayı kolaylaştırır. Kan dolaşımına ve damar kramplarına karşı çok etkili olduğu için bitki çayını koroner yetmezliğinde de önerilebilir. Rahatsız edici vajinal kaşıntılar, bitkinin kaynama suyu ile yapılan yıkama ve oturma banyoları sayesinde yok olabilirler. Civanperçemi çiçeklerinden, basura karşı etkili bir merhem hazırlanabilir. (Referans1: M.Treben)
UYARILAR:
Civanperçeminin gebelik süresince kullanılmaması tavsiye edilir. Bazı duyarlı kişilerde alerjik tepkilere yol açabilir. Başkaca bilinen bir yan etkisi yoktur

FARSAK KAHVESİ




Projenin kaynağı; insan, toprak, su , genleri oynanmamış doğal tohum doğanın insanlara sunduğu ürün ve hayvan varlığımızdır.

UFRAD Farsak Projesini bir marka halinde dünyaya tanıtmak üzere 17.06.2009 tarihinde oybirliği ile projeyi destekleme kararı almıştır. Bu tür bir karar UFRAD’ın aldığı ilk karardır. www.franchise-net.com.tr

Proje kapsamında ilk olarak doğal kozmetik ürünler üretilmiştir. Bu ürünler yaklaşık olarak 7 yıllık bir çalışmanın sonucudur. Doğada var olan daha önce dedelerimizin, ninelerimizin kullandığı doğal maddeler üniversite işbirliği ile doğru karışımlarla ve özverili çalışmalar sonucunda bilimsel olarak denenerek son şeklini almıştır.

 Gıda tarafında "Farsak Kahvesi" üretimi yapılmaktadır. Bu kahve solunum yolu rahatsızlıkları ve KOAH' da oldukça etkilidir. İnsan vücuduna sayısız faydaları bulunmaktadır. Bu kahvenin de yakında seri üretimine başlanacaktır.

Özgür tavuk yumurtası tavukçuluk konusunda uzman olan  Çukurova  üniversitesi  Prof.Dr  Nazım …………..hocamızı ve ziraat fakültesi  öğrencilerinin ve köylülerimizin katkılarıyla üretime adana da başlamış Kardeş ailelere ulaştırırmış.

ZEYTİ SUYU (yağ)  ZEYTİN KONUSUNDA UZMAN OLAN Çukurova Üniversitesi prof.dr ömer gezerel hocamızın ,üniversite öğrencilerinin köylülerimizin katkılarıyla doğal ortamda doğal olarak yetişen zeytin ağaçlarında tek tek toplanarak  aynı gün düşük ısıda sıkılarak üretilen zeytin suyu  üretimine başlamıştır. sedef, mantar, egzama hastalığı için çok etkilidir.

DİĞER ÜRÜNLERİMİZİDE ÜNİVERSİTELERİN KATKILARIYLA ÜRETİLMEKTEDİR

Projenin kurumsallaşması kapsamında Nisan 2011 de ilk olarak "Farsak Projesi Ltd. Şti." firması kurulmuştur. Farsak Projesi ürünleri bu şekilde pazarlanacaktır. Yurt içinde ve yurt dışında bayii ve temsilcilikler verilecektir.

 Daha sonra "Farsak Kırsal Kalkınma Derneği" kurulacaktır. Bu derneğin kurulma çalışmalarına başlanmış olup, projeye gönül vermiş olan herkesi bu derneğin çatısı altında toplanmaya davet ediyoruz.

Dernek ilk etapta köylerde altı işletme üstü ev olarak kullanılacak olan iki katlı mini fabrikalar ve üretim tesisleri kuracak ve köylünün ürünlerini burada değerlendirecektir. Türkiye genelinde her köy ve kırsal alan taranacak olup, buralarda bulunan ve henüz keşfedilmemiş, değeri bilinmeyen doğal maddeler ortaya çıkarılacaktır. Bu kapsamda çevrenizde bulunan ve değerli olduğunu düşündüğünüz maddelerin proje kapsamında değerlendirilmesi için bize başvurabilirsiniz







Modern zamanlardan yüzyıllar öncesinde, Argan yağı, Fas'a özel Argan ağacı tohumlarından eldeedilmekteydi. Yüksek besin ve kozmetik değeri ve sayısız iyileştirici özelliklerinden dolayı Fas'ın yerli halkı için oldukça kıymetliydi. 


Bugün, E Vitamini bakımından zengin bu yağ yaşlanmayı önleyici özellikleri ile ön plana çıkmaktadır. Argan yağının kırışıkların görünümünü azaltmaya, cildin elastikiyetini güçlendirmeye ve cildin genel sağlığı ve canlılığını artırmaya yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. Aynı zamanda, cildi UV ışınlarına ve erken yaşlanmaya karşı koruduğu da bilinmektedir. 


Argan yağının %80'i, Omega-9 (Oleik asit) ve Omega-6 (linoleik asit) dahil olmak üzere, serbest radikallerin engellenmesi açısından önem taşıyan ve hücre oluşumuna yardımcı olan temel doymamış yağ asitlerinden oluşmaktadır. 

8 Şubat 2012 Çarşamba

Bitkisel Yağlar ve Faydaları


  • ACI BADEM YAĞI
  • Hangi Bitkisel Yağlar Nelere İyi Gelir ?

  • Öksürük kesici idrar arttırıcı, kurt düşürücü ve şeker hastalığı için kullanılır. Kuru ve çatlak cilt bakımında etkilidir. Stres ve yorgunluk için masaj yağı olarak kullanılır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Protein, Şeker ve amigdalin içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Bir çay bardağı suya 2 damla damlatılarak Günde 3 defa alınır. bilhassa bebeklerin kabızlıklarında badem yağı eşit miktarlarda Bal ve pekmez ile karıştırılıp 4-5 Saatte bir çay kaşığı verilir
  • UYARI: Yüksek miktarlarda alınması zararlıdır
  • SAKLAMA:
  • Serin, ışıktan uzak ve ağzı sıkıca kapalı olarak, çocukların ulaşamayacağı bir yerde saklanmalıdır.
  • ADAÇAYI YAĞI
  • Bebeklerde Gaz giderici, mide Gazı giderici,ter kesici ve idrar arttırıcı etkileri vardır. Astım ve bayanlarda adet düzensizliklerinde Hormon dengelenmesinde kullanılır. Cilt bakım ve temizliğinde kullanılır. On iki parmak bağırsağındaki yaralara da faydalıdır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Tuyon, sincol, barneol ve piren Maddelerini içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Bir çay bardağı suya 3 damla damlatılarak günde 1 defa içilir. Yara üzerine direkt tatbik edilebilir.
  • UYARI: Günde 3 damladan fazla içilmez. Fazla kullanımı epilepsi ve krampa yol açabilir.
  • ANASON YAĞI
  • Bebeklerde gaz giderici, mide gazı giderici,ter kesici ve idrar arttırıcı etkileri vardır. astım ve bayanlarda adet düzensizliklerinde hormon dengelenmesinde kullanılır. Cilt bakım ve temizliğinde kullanılır. On iki parmak bağırsağındaki yaralara da faydalıdır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Tuyon, sincol, barneol ve piren maddelerini içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • 2-10 Damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak günde 3 defa kullanılır.
  • UYARI: Daha yüksek miktarda alındığı zaman hafif bir sarhoşluk sonra uyku meydana getirir.
  • ARDIÇ YAĞI
  • kalp yetmezliği soğuk algınlığı ve romatizmal hastalıklarda kullanılır. burkulma ve çarpma gibi kazalarda ağrı kesici ve hareket kabiliyetini arttırıcı özelliği vardır. Astım hastalarında ve idrar tutamayan çocuklarda faydalıdır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Organik Asitler, glikoz, sakkaroz, juniperin, Reçineli bileşikler ve acı madde içerir.
  • KULLANILIŞI :
  • Bir çay bardağı suya 5 damla damlatılarak alınır.http://www.saglikcini.com
  • Hamilelikte kullanılmamalıdır. Fazla alındığı taktirde böbrekleri tahriş eder ve idrar yollarında kanamaya sebep olur.
  • ARDIÇ KATRAN YAĞI
  • Ardıçın özel türünden elde edilen Ardıç katranı yağı tüm mantar hastalıklarında cilt kaşıntılarında sedef ve egzamada Varis ve ağrılarında uyuz ve benzeri tüm cilt problemlerinde kullanılır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Organik asitler, glikoz, sakkaroz, juniperin, reçineli bileşikler ve acı madde içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Kullanılacak doku defne sabunu ile yıkanır. İnce tabaka halinde cilde sürülür.
  • BERGAMUT ESANSI
  • Stres ve yorgunluğu giderici ve bağışıklık sistemin! kuvvetlendiricidir. Egzama tedavisinde de kullanılır. İştah arttırıcı ve safra söktürücü etkisi vardır. Ayrıca çayda lezzet ve koku verici olarak da kullanılır.
  • Kullanılışı
  • Dahilen; bir fincan suya 2-3 damla damlatılarak, günde 2 defa kullanılır. Haricen; cilde masaj yapılarak stres ve yorgunluğu giderici olarak kullanılır.
  • BİBERİYE YAĞI
  • İdrar söktürür gaz giderir, kan dolaşımını arttırır, bronşite ve sinüzite, sarılık ve karaciğer yetmezliğinde de kullanılır. Uykusuzluğu ve sinir sistemini düzenler. Kolestrolü denetler.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Kamfer, terpen, tanen, Reçine, acı maddeler, saponin, cholin, glikozit, organik asitler, kafur.
  • KULLANILIŞI:
  • Bir fincan suya 2-3 damla damlatılır veya şekere damlatılarak günde 3 defa kullanılabilir. Sinüzite romatizmal ağrılara sivilceler üzerine sürülerek kullanılır.
  • BUĞDAY YAĞI
  • Hücre yenileyici, selülit için; yanık yara ve diğer cilt problemlerinde kırışıklıklarda etkili olarak kullanılır. Ayrıca hassas ve yıpranmış saçlar için faydalıdır. Cilt lekeleri güneş lekeleri ve doğum lekelerini giderir.
  • İÇİNDEKİLER:
  • B vitaminleri ve Mineraller içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Dahilen; günlük bir çay kaşığı kulllanılır. Haricen; Saç için friksiyon cilt için masaj şeklinde uygulanır.
  • CEVİZ YAĞI
  • Kuru ciltlerde yumuşatıcı ve besleyici etkiye sahiptir. Doğal nemlendiricidir. Saç diplerini ve saçları besler. Ayrıca romatizmaya iyi gelir. Güneşte bronzlaştırıcı olarak kullanılır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • %70 civarında yağ taşıdığı saptanmıştır.
  • KULLANILIŞI:
  • Haricen cilde masaj şeklinde uygulanır.
  • ÇÖREK OTU YAĞI
  • İdrar ve süt arttırıcı iştah açıcı, adet söktürücü etkilere sahiptir. Ayrıca astımı şeker, romatizma tedavisinde ve grip döneminde bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun dirençli tutulmasını sağlar. Hemoroide faydalıdır. Saçı besler dökülmesini önler.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Tanen, saponinler, alkaloidler, nigellin ve connigellin içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Günde 3 defa 1 fincan suya 4-5 damla damlatılarak içilir.. Ayrıca Saç Dökülmesive kepeğe karşı saç diplerine friksiyon şeklinde kullanılır.Sinüzit için sabah akşam buruna 1-2 damla damlatılır .
  • DEFNE YAPRAĞI YAĞI
  • yemeklerde güzel koku vermek için kullanılır gargara yolu ile alındığında bademcik iltihaplarında soğuk algınlığına ve gribal enfeksiyonlara iyi gelir. Terletici ve Antiseptik özelliklere sahiptir. Saç ve kafa derisi tedavilerinde kullanılır. Saç büyümesine etki eder. Ayrıca gaz giderici ve kan gevşeticidir.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Cineol, evgenol, graniol ve pinenler içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak. Günde 2 defa içilir. Parmak uçlarıyla friksiyon şeklinde kullanılır.
  • Gebelikte kullanılmamalıdır. Kızdırıcı özelliği nedeni ile cilt üzerinde kullanılırken dikkat edilmelidir.
  • DEFNE UÇUCU YAĞI
  • Yemeklerde güzel koku vermek için kullanılır. Gargara yolu ile alındığında bademcik iltihaplarında soğuk algınlığına ve gribal enfeksiyonlara iyi gelir. Terletici ve antiseptik özelliklere sahiptir. Saç ve kafa derisi tedavilerinde kullanılır. Saç büyümesine etki eder. Ayrıca gaz giderici ve kan gevşeticidir.
  • Kullanılışı
  • Dahilen; bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak günde 2 defa içilir. Haricen; parmak uçlarıyla friksiyon şeklinde kullanılır. (Gebelikte kullanılmamalıdır. Kızdırıcı özelliği nedeniyle cilt üzerinde kullanılırken dikkat edilmelidir.)
  • FINDIK YAĞI
  • Kuru ve yıpranmış ciltlere rahatlıkla uygulanır varis ve saçkıran hastalığı içinde faydalıdır. Doğum öncesi, Doğum sonrası cildin esnekliğini sağlamak ve cilt çatlağını önlemek amacıyla masaj yapılarak kullanılır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Sabit yağ, fosfor kalsiyum, Protein ve şeker içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Masaj olarak kullanılır. Saç diplerine parmak uçlarıyla friksiyon yapılır.
  • GÜL YAĞI
  • Ağrı kesici, keyif verici, uyutucu, öksürük kesici etkileri vardır.Kabızlık ve tansiyon düşmesinde etkilidir. Ayrıca saç uzatıcı ve besleyici etkiye sahiptir.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Papaverin, kodein tebain, narsoin ve morfin içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Haricen cilde masaj şeklinde uygulanır. Bir çay bardağı suya 10-15 damla damlatılarak gargara yapılır.
  • HAŞHAŞ YAĞI
  • Ağrı kesici, keyif verici, uyutucu, öksürük kesici etkileri vardır.Kabızlık ve tansiyon düşmesinde etkilidir. Ayrıca saç uzatıcı ve besleyici etkiye sahiptir.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Papaverin, kodein tebain, narsoin ve morfin içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya yarım çay bardağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır.Saça friksiyon şeklinde uygulanır.
  • HAVUÇ YAĞI
  • Ultraviole (UV) ışınına karşı vücut bağışıklığını arttırır . Cildin bozulmasını önler. Güneş yanıklarının iyileşmesine yardımcı olur. Hücre yenileyici İdrar arttırıcı kan temizleyici kan yapıcı ve kollestrolü düzenleyici etkileri sahip olduğu bilinmektedir.Ayrıca ses tellerine faydalıdır. güneş yağları da bronzlaştırmayı kolaylaştırır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Uçucu yağ, sabit yağ, şeker, A Vitamini, karotin ve rezin içerir
  • KULLANILIŞI:
  • Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya yarım çay bardağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır.
  • HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI
  • Hazım kolaylaştırıcı bulantı ve kusmayı giderici etkiye sahiptir.İltihaplanmaya karşı etkili olması nedeni ile haricen eklem ve kas ağrılarına romatizmaya karşı kullanılır. Fiziksel yorgunluğu giderici etkiye sahiptir. Saç dökülmesinde etkilidir. Ayrıca pastalarda esans olarak kullanılır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Myristicin içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • 2-3 Damla bir fincan suya damlatarak kullanılır. Uygulanacak yere defne sabunu ile temizlenir. Bol miktarda yedirilerek tatbik edilir. Ayakta oluşan mantar hastalıklarında da sürülerek kaşıntı önlenir. Masaj yapılarak cilt altında toplanan yağ ve toksit maddelerin terleme yolu ile dışarı atılmasını sağlar. tedavi
  • UYARI: Gebelikte kullanılmaz.
  • ISIRGAN TOHUM YAĞI
  • Saç dökülmesinde romatizma hücre yenileyici kan temizleyici, Miyom küçültücü olarak kullanılır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Potasyum tuzları, organik asitler, histamin ve asetilkolin içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Dahilen bir fincan suya 5 damla damlatılarak günde 2 defa kullanılır. Haricen cilde masaj yapılarak kullanılır. Saç diplerine friksiyon yapılır.
  • JOJOBA YAĞI
  • Cildi yumuşatır. Çizgileri ve kırışıklıkları azaltmak için kullanılır.Kuru ciltleri nemlendirir. Akneleri giderir. kuru ve kırık saçları besler parlaklık verir. Saç şekillendirici olarak kullanılır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Tohumlarında %50 oranında yağ içermektedir.
  • KULLANILIŞI:
  • Saçlara friksiyon yöntemi ile cilde masaj yapılarak kullanılabilir.
  • KANTARON YAĞI
  • Hazmı kolaylaştırıcı ve iştah açıcı özelliklere sahiptir. Ateş düşürücü etkisi vardır. Ülser ve gastritte iyileşmeyi hızlandırır. Bağırsak spazmlarını çözer. Bağırsak solucanlarını düşürür. Hemoroide faydalıdır. Yara ve yanıkları iz bırakmadan iyileştirir.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Uçucu yağ, rezin, acı maddeler (glikozitler), reçine, pektin ve kolin içerir.
  • KULLANIIŞI:
  • Günde 2 defa öğle ve akşam yemeklerinden önce 5-6 damla alınmalıdır. Hemoroide dıştan sürülür.
  • KARABAŞ YAĞI
  • Kalbi kuvvetlendirir. Damar Sertliğine kollestrol ve şekere faydalıdır. uykusuzluğu giderir. balgam söker zindelik verir egzama yaralarına iyi gelir. Sivrisinek kovucudur.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Kafur, fenkon, borneol ve sineol içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Günde 2 şer damla sabah akşam yarım fincan suya damlatılarak kullanılır. Cilde sürülür.
  • KARANFİL YAĞI
  • Ağız ve mide kokularını giderir. Sinirleri uyuşturur antiseptik ve ağrı kesici olarak kullanılır. Diş ağrılarında etkilidir. Dişeti çekilmesi ve iltihaplarında faydalıdır. Haşere kovucudur.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Uçucu yağ, sabit yağ ve tanen içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Dahilen 1 fincan suya 2 damla damlatılarak içilir.Diş ağrılarında pamuk üzerine damlatılarak diş üzerine tatbik edilir.
  • Karanfil yağı cilde sürülmemelidir.
  • KAYISI YAĞI
  • Yüz temizliğinde kullanılır. Akneleri temizler. Cilde canlılık verir. Yaşlanma ile ortaya çıkan kırışıklıkları giderir. Nemlendirici özelliğe sahiptir. Parazit problemlerinde kullanılır. Pastalarda esans olarak kullanılır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Tanen, zamk, şekerler, organik asitler, saponin ve anonin içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Haricen cilde pamukla tatbik edilir. dahilen, bir fincan suya 3 damla damlatılarak kullanılır.
  • KEKİK YAĞI
  • Bronşit, nezle, grip, solunum yolu rahatsızlıklarına dişe eti iltihaplarına iyi gelir. kurt düşürücüdür. Alyuvar oluşumunu arttırır. Şeker hastalığına iyi gelir. Yara ve yanıklara antiseptik olarak kullanılır. Romatizmaya iyi gelir.Gastrit gibi mide rahatsızlıklarına yardımcı olur
  • İÇİNDEKİLER:
  • Carvacrol, p-cymene, terphinene, caryophyllene, myrcene, linalool, thymol, terphinen-4-ol, thujene, pinene, camphene, borneol ve humulene içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • 2-3 damla yarım fincan suya katılarak veya şeker üzerine damlatılarak kullanılır. parmak uçlarıyla masaj şeklinde tatbik edilir.
  • Fazla miktarda dahilen kullanımı sakıncalıdır.
  • KETEN YAĞI
  • Menapoz sıkıntılarını giderir. Mide ağrılarını ve kabızlığı giderir. Hazmı kolaylaştırır. Sindirim sistemi iltihaplarında etkilidir. Zihin açıcıdır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Müsilaj, linamarin, doymamış yağ asitleri ve protein içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Bir fincan suya 5 damla damlatılarak içilir.
  • LAVANTA YAĞI
  • İdrar arttırıcı ve romatizma ağrıları dindirici etkileri vardır. Baş ağrısı stres ve kas ağrıları için iyi gelir ayrıca güve ve sivrisinekleri uzaklaştırmak için kullanılır. Hassas ve yağlı ciltler için tavsiye edilir. akneleri ve vücuttaki kötü kokuları giderir. cilde sürüldüğünde ateşi düşürür. saçtaki sirkeleri gidericidir. Kozmetik amaçlı esans ve banyo yağı olarak kullanılır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Pinen, cineol, borneol ve organik Asitler içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Bir çay bardağı suya veya bir şeker parçası üzerine 3-4 damla damlatılarak alınır. ayrıca cilde masaj yapılarak kullanılır.
  • KAKAO YAĞI
  • İdrarı söktürür.Vücuttaki zehirli maddeleri dışarı atar.Böbrek iltihabını giderir. Besleyici,uyarıcı,iştah açıcı ve kuvvet vericidir.Haricen basur memelerini,kadınların göğüslerindeki yara ve çatlakları yumuşatmak için kullanılır.
  • İçindekiler:Sabit yağ,tanen,nişasta ,şekerler,alkoitler(teobromin,kafein)
  • taşımaktadır.
  • KULLANILIŞI:
  • Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya
  • yarım çay bardağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır.
  • LİMON YAĞI
  • Ferahlık verir. Grip ve soğuk algınlığına karşı korur. Hafızayı güçlendirir. Boğaz ağrısı mide yanması kan temizleme ve böbrek taşında , bağdokusu hastalığında kas kuvvetlendirir. Diş etini kuvvetlendirir. Sivilceleri giderir. Cildi güzelleştirir. Vücuttaki istenmeyen yağların atılmasını sağlar.Tonik olarak kullanılır. mikrop öldürücüdür.. Böcek ve sinek ısırmalarında kaşıntı ve şişmeleri önler pastalara esans olarak kullanılır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Hesperidin, şekerler, C vitamini, müsilaj, malik ve sitrik asitler içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Balla tatlandırılmış suya 2 şer damla damlatılarak günde 3 defa gargara yapılıp yutularak kullanılır. Tonik olarak kullanımda bolca masaj yapılarak sürülür.www.saglikcini.com
  • MELİSSA YAĞI
  • Yatıştırıcı, midevi gaz söktürücü terletici ve antiseptik etkilere sahiptir. Baş ağrısı ve migrende soğuk algınlığında , kas ağrılarında faydalıdır. Mide ülserine iyi gelir. Beyin damarlarını açar cilt temizliğinde cildi güzelleştirir.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Tanen, sitral, sitronellal ve linolal içerir
  • KULLANILIŞI:
  • Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya yarım çay bardağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır.
  • MERSİN YAĞI
  • Yağlı tahriş olmuş ve iltihaplı ciltler için kullanılır. Hemoroid tedavisinde ve şeker hastalığına karşın etkilidir. nefes açıcı özelliğe sahiptir. Gerginliğe ve uykusuzluğa iyi gelir. Adale kuvvetlendirici ve spor sakatlıklarında masaj için çok uygundur Astımlı hastalarda haricen infizyon şeklinde faydalıdır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Tanen, şekerler, strik ve maınik Asit gibi organik asitler içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Dahilen günde 1 fincan suya 5 damla damlatılarak içilir. Haricen cilde masaj şeklinde kullanılır.
  • NANE YAĞI
  • Mide bulantısını keser. Hazmı kolaylaştırır. Gaz söktürücüdür. Sinirleri güçlendirir baş ağrılarına iyi gelir. Selülit tedavisinde kullanılır. Anne Sütünü arttırır. Bağırsak solucanlarını temizler.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Mentol, mentor, cadinen, pinenler, terpenler ve cineol içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Dahilen günde 3 defa bir şeker parçası üzerine 2-3 damla damlatılarak veya 1 fincan suya 2-3 damla damlatılarak içilir. Haricen cilde masaj yapılarak sürülür.
  • Fazla miktarda kullanılması sakıncalıdır.
  • OKALİPTÜS YAĞI
  • Kabızlık, öksürük, Sinüzit, şeker hastalığı, romatizma ve selülite etkilidir.
  • Kullanılışı
  • Dahilen; bir fincan suya 5 damla damlatılarak Balla tatlandırılıp içilir. Haricen; masaj şeklinde ve Sinüzit için buğu şeklinde antiseptik olarak kullanılır.
  • PAPATYA YAĞI
  • Duyarlı ve problemli ciltler için yaraları iyileştirici ve cildi besleyen özelliğe sahiptir. Bademcik ve diş iltihabında kullanılır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Tanen, flavon glikozitleri, bisabolol, arzulen, terepen ve salisilik asit içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak gargara yapılır. Cilde masaj şeklinde tatbik edilir.
  • İçilmesi sakıncalıdır.
  • PORTAKAL YAĞI
  • Mide rahatsızlıklarını geçirir. Hazmı kolaylaştırır. Ateş düşürücüdür. Romatizmada faydalıdır. Cildin güzel olmasını sağlar. Yara ve yanıkların tedavisinde kullanılır. Cildi sıkılaştırır. Sivilce ve akneleri kurutur. Tonik olarak kullanılır. Pastalara esans olarak kullanılır. Kan dolaşımını düzenleyicidir. Sinir yatıştırıcıdır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Şekerler, müsilaj, uçucu yağ ve bol miktarda C vitamini içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Dahilen yarım fincan suya 3 damla damlatılarak. Günde 3 defa kullanılır. haricen cilde masaj yapılarak sürülür.
  • REZENE YAĞI
  • Midevi şişkinlik, hazımsızlık rahatsızlıklarını giderir. Gaz söktürücü ve anne sütünü arttırıcı etkisi vardır.Yara iyileştirici özelliğe sahiptir. Cildi besler ve pürüzleri giderir.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Anethol ve astragol gibi maddeler içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Dahilen bir fincan suya 5 damla damlatılarak içilir. Haricen yara üzerine sürülerek kullanılır.
  • SARIMSAK YAĞI
  • Mikrop öldürücüdür. Yüksek tansiyonu düşürür. İştah açar hazmı kolaylaştırır. Kabızlığı giderir. Kanı temizler. Kalp adalesini kuvvetlendirir. Siyatik varis romatizma, mafsal iltihabında faydalıdır. ayrıca saç uzamasını sağlar, dökülmesini önler, saçkıran hastalığına iyi gelir.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Karbonhidratlar (sakkaroz, glikoz) vitaminler (A, B ve C), allicin ve Sarımsağa özel koku veren kükürtlü yağ içermektedir.
  • KULLANILIŞI:
  • Bir fincan suya, 4-5 damla damlatılarak günde 3 defa içilir. Cilde masaj şeklinde uygulanır.
  • TATLI BADEM YAĞI
  • Kuru ve çatlak ciltleri çok olumlu etkiler ve pürüzlerini giderir. Ayrıca saç besleyici olup dökülmesini önler. Kabızlık giderici özelliğe sahiptir.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Protein ve şeker içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Saç diplerine parmak uçlarıyla friksiyon yapılır. Kabızlık için günde 1 çay kaşığı içilir.
  • SUSAM YAĞI
  • Dahilen müshil, haricen ise özellikle kuru ciltlere kirpik, kaş ve saçlara rahatlıkla kullanılır. Şeker hastalığında da kullanılmaktadır. yanıklarda iyileştirme özelliği vardır.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Oleik, palmitik, linoleik, stearik ve miristik asit içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Her sabah aç karnına bir çay kaşığı içilir. Müshil olarak ta bir çay kaşığı alınır. Cilde ve saça masaj şeklinde uygulanır.
  • ÇAM TEREBENTİN YAĞI
  • Solunum bel soğukluğunda ve idrar yolu hastalığında kullanılan etkili bir antiseptiktir. saçı besler. dökülmeyi önler kepeği gideriri. ve saçı kuvvetlendirir. Saç diplerinde mikro organizmaların oluşumunu engeller.
  • İÇİNDEKİLER:
  • Reçine asiti, kolofan ve pinen içerir.
  • KULLANILIŞI:
  • Günde 1-2 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak alınır. saç diplere masaj yaparak kullanılır. 200 gr lık şampuana 20 damla damlatılarak kullanılır.
  • Böbrekte tahriş yaptığından böbrek rahatsızlığı olanlar içmemelidir.
  • MENEKŞE YAĞI
  • Cilt hastalıkları, egzama, dermatit ve uyuzda kullanılır.Mikrop kırıcıdır. saç dökülmesine karşı etkilidir. Kuru saçları nemlendirir. Parlaklık ve canlılık verir. Kozmetik endüstrisinde kullanılmaktadır.